ALAN, İlişkilerde Mesafeniz Kaç Santimetre?

Klinik Psik.  Doktora Öğr. Perihan Yıllı

/ http://pozitifid.com/ 

İlişkilerimizin denge içinde olması, hepimizin arzu ettiği bir durumdur. Bazen öyle durumlar yaşarız ki, şaşırırız ! Keşkeler içinde ” şöyle yapsaydım ya da yapsaydı!” türünden kendimizle konuşur dururuz. Oysa bu iç konuşmaların sonucu etkilemeyeceğinin de farkında olarak. Gerek özel, gerek sosyal ve gerekse iş yaşamımızda mesafelerin nümerik değerlerini bilerek hareket edebilirsek, sanıyorum birçok alanda ciddi anlamda kendimizi de ilişkilerimizi de koruma altına almış olacağız.

ALAN ( Space)
Alan, genellikle kişilerin göremediği ancak hissettiği çizgilerdir.  Kişiler bu alana ihtiyaç duyar, bulunduğu her ortamda korumaya ve diğer kişilere hatırlatmaya çalışır. Bu alanın merkezinde kendisi olup sınırları ve çapları kişinin içinde bulunduğu kültürel coğrafyaya göre de farklılıklar gösterir. Kişi bu alan sayesinde çevresinde bulunan kişilere mesajlar iletmektedir.

Edward T Hall bir araştırma gerçekleştiriyor. Araştırma sonucunda kişilerin etrafında bulunan alanları, aralarındaki mesafeyi anlatmak için de İngilizce de “ proximity” yakınlık tanımlamasını kullanmıştır. Bu sınıflandırmaya göre, yakınlık  dört grupta değerlendirilmektedir.

  1. Mahrem Alan- 25 cm: Kişisel psikolojik korunma sınırı. Kişilerin ancak çok yakınlarıyla paylaştıkları; 0-25 cm yakınlık içinde duygusal ilişkide olduğu kişileri kabul ettikleri  alan.

İlk 15 cm: Çok özel konuların konuşulduğu,

15-35 cm: Gizli konular, tabular, mahremiyet olarak nitelenen özel durumların paylaşıldığı alan. Bu bölgeye az sayıda arkadaş, sevgili ve eş kabul edilmektedir. Kişilerin temas alanıdır; iki sevgilinin, ebeveyn ve çocukların birbirlerine sarılmaları, öpmelerinin doğal karşılandığı alan.

  1. Kişisel Alan (25-100 cm): Saygı ve sevginin korunma ilkesine dayanan, samimiyet alanı. Sosyal ortam içinde birbirini yakından tanıyan, iş arkadaşlığında samimi olan insanlar birbirleriyle bu mesafe içinde ilişkilerini sürdürürler.

Kişisel alanda kişilerin egemenlik altında tutmak istedikleri ve kendileri için bir hareket alanı bıraktıkları görülür.

35-60 cm,  çok yakın ilişkiler.

60-80 cm, uzak kişisel alan olup arkadaşları kapsamaktadır.

  1. Sosyal Alan (1-2,5m ): Toplumsal roller, statü gibi içinde bulunulan ortama göre konumlandırma, sınırların belirlenmesi.

Yakın sosyal alan, 80-140 cm’ dir, iş görüşmeleri ile sosyal görüşmeler için uygundur.

Uzak sosyal alan, 1,5- 2 m. Arasındadır ve iş yeri toplantıları için idealdir.

  1. Genel Alan: 2,5-5 m arasıdır ve birbirlerini hiç tanımayan insanların bulunduğu genellikle açık alandır ve kişiler bu mesafeyi yabancılık  sınırlarına göre belirler.

Gün içi ilişkilerde gerek sosyal gerek özel ve gerekse dış toplum içinde kişiler belirledikleri alanlarını ihlal edilmesinden rahatsızlık duyabilmekteler. Sınırlarını hatırlatmak içi bedensel-jestlerle, sözsüz mimiklerle veya nesnelerden yararlanarak ifade etmektedirler. Bu durumda ilk tepki kişinin mesafeyi açması, uzaklaşarak ayarlaması gerekir.
Yine kişiler kendilerine aitlikleri de çeşitli şekillerde ifade ederler, örneğin eşi olduğunu belli etmek için yakasını, saçını, kravatını düzeltme, alyans takma gibi yakınlık düzeylerini ifade ederler.

Kitap isteme adresleri:

http://www.dr.com.tr/Kitap/Bir-Yudum-Nefes/Perihan-Yilli/Egitim-Basvuru/Saglik/Geleneksel-Saglik-Yontemleri/urunno=0000000645484

http://www.idefix.com/kitap/bir-yudum-nefes-perihan-yilli/tanim.asp?sid=F5YED7MU7Y2NYBSANE4M

http://vatankitap.gazetevatan.com/kitaplar/bir_yudum_nefes/2/152755

http://pozitifid.blogspot.com.tr/2015/06/alan-iliskilerde-mesafeniz-kac.html
#Biryudumnefes    almak hepimizin ihtiyacı                     /(S: 35 alıntı) Ciltte doğal botoks etkisi Daha genç görünmek ve daha sağlıklı organlara sahip olabilmek mi? Kim istemez ki! Düzenli olarak nefes teknikleriyle çalışanlar hiç çalışmayanlara göre biyolojik olarak 5-12 yaş arasında daha genç kalabilmektedir. Vücudumuzdaki toksik maddelerin % 70’inin dışarı atılmasıyla detoksifikasyon (organizmanın kendisine zarar veren zehirli maddelerden arınması) yapılanması hızlanacaktır. Fiziksel bedenimizdeki tüm organlarda hücre yenilenme hızı artacak, dolayısıyla yaşlanma süresi yavaşlayarak ciltte yenilenme adeta botoks etkisi yaratacaktır. Yaşlanma, olağan ve kaçınılmaz bir süreçtir. Yerçekimi, dengesiz- yanlış beslenme, hava kirliliği, güneş gibi dış etmenler ile menopoz, stres gibi biyokimyasal kritik süreçler, hücre düzeyinde serbest radikallerin üretimini hızlandırarak ciltteki kırışıklıkları arttırmaktadır. Ayrıca yüz ifadelerimiz, konuşma ve gülme anlarımızdaki mimiklerimiz, cilt altındaki küçük kasların kasılma – gevşemeleri ile dinamikleşmiş kalıcı kırışıklarımızı oluşturmaktadır. Süreklilik arz eden nefes egzersizleriyle ve özellikle derin nefes çalışmaları sayesinde oksijenle beslenen kas hücrelerimiz, kanla beslenecek ve kırışıklıklar büyük ölçüde önlenerek gerileyecektir.