Yeni Yıla yeni bir kitapla
“İçindeki sonsuz güce UYAN“maya hazır mısın? 2019, Şubat Tüm kitapçılarda
http://www.perihanyilli.com
https://pozitifid.blogspot.com/
http://pozitifid.blogspot.com/2013/02/askn-bilimsel-hali.html
doğrudan kalple mi ilgili ?
Ya sevgi evresi! .
Aşık Veysel’e sorarlar; aşk nedir?
“Bir kız sevdim vermediler ve adı AŞK oldu”
Aşk, senin duygundur!
Senin dönüştüğünde hissettiklerindir!
Özetle; sana özgüdür ve senindir…
Sevmek, sevebilmek, sevilmek, önemsenmek,değerli olduğu olgusu kişinin daha anne karnından başlayan karşılıksız ilişkinin yaşandığı anlarında başlıyor, kısacası sevgi ve aşk olgusu daha ilk anlarda gelecekte ki sevgiyi aşkı yaşamamızın belirleyeni oluyor. Biyolojik gelişimle birlikte cinsel kimliğin gelişimine paralel bu sevgi karşı cinste kimlikleşiyor.
Psikolojiye göre aşkın gelişimi…
Aşık olan insanların beyin MR görüntülerınde ki çarpıcı sonuçlar ise oldukça enteresandır;
Obsesif takıntı durum gözlemleri ile aşık olma halinde ki fonksiyoner görüntülerin aynı sonuçları vermesi ve kadınlardan alınan fonksiyoner görüntülerin erkeklere oranla de üç kat daha fazla olduğu, yani aşkın şiddetini bayanların üç kat daha fazla hissettiği!,,,
Madde bağımlılarında oluşan yoksunluk duygu halinin aşk yoksunluğu görüntüleri ile aynı olduğu ,
Yine, Boston üniversitesi’nde yapılan araştırma da karşı cinsten ne beklersiniz? Sorusuna, erkeklerin 2-3 özellikte birleştiği, kadınların ise onlarca yüzlerce fikir öne sürebildiği ve sonrasında da “şu kadınlar anlaşılmaz varlıklar “… Denilmiş ise de kadının algı sınırlarının çok daha geniş olduğu gerçeğini yansıtan bir sonuç olduğunu göstermektedir.
Gerçek şu ki! Dışarıdan etkileşimde bir ilgi beğenme anında beyin bir takım kimyasalları aktive ediyor , dopamin ve norepinefrin hormonları kişide mutlu olma hali yaratıyor dolaşımı hızlandıran bu hormonların aktive olması kalp atışını da hızlandırmaktadır bu hareketlenme aşk olarak tanımlanmaktadır.
Aşık olma durumunda duyu merkezi bilinçli zihin üzerinde hakimdir.
Orta beyin – Limbik sistem duyu merkezinde oluşan bu hareketlenme kişinin aynı zamanda çevresiyle olan iletişimin de kaynağıdır.
…………..
Takip eden süreç içinde bilinçli zihin duyguları yönetmeye başlar ki! işte buna da sevgi diyoruz.
Bu aşamada artık aşk olayından uzaklaşma safhasına girilmiştir,
karşı taraf daha bir objektif gerçeklikleri ile izlenmeye başlanır ,
sonuçların seçimi artık kişilerin sosyal tercihleri ile belirlenir.
Öz-değer kişinin kendisinin yarattığı süreçsel bir oluşumdur.
Kaynağı dışarıdan değil içeriden beslenir.
Yıllardır dayatılan , hani o ” biz bir elmanın iki yarısıyız ” düşüncesinin “inanca” dönüşümü .
Yaşamda her daim olasılıklar söz konusudur. Öncelikle birey olarak kendine güvenen insan olabilmek, kendi kendine yetebilme bilinci gelişmeli… Devamında da ilişkilerin her türünde; arkadaşlıktan eş seçimine , aile kurabilmekten sosyal iletişime kadar yaşamın her alanında hatta iş yaşamında da alınan kararların çok daha güçlü olacağı gerçeği yaşanacaktır.
ya çocuğumuza duyduğumuz sevgiyi ilgiyi bitirme gibi bir durum söz konusu olabilir mi ?
Çiçeği seviyoruz böceği seviyoruz…
bazen de ölçüyü ifade etmek için aşk tanımlaması yapıyoruz, ben artık çiçeğimi sevmiyorum gibi bir durum söz konusu olamaz dolayısı ile kavramlar arası farkı da göz ardı etmemekte yarar var.
1973 yılı baskılı kitabında ise John Lee renk tekerleği modeliyle sevgi stillerini karşılaştırmıştır.
Ona göre üç ana rengi, stili vardır .
Samimiyet – Tutku -Bağlılık
Sternberg sevgi samimiyet, tutku ve bağlılığı bir arada tanımlamak için üç bileşen terimini kullanır .
Aşkın bu türü en kuvvetli ve en dayanıklı olmakla birlikte, günümüz aşklarının aşkın bu türünün ender yaşandığını göstermektedir.
sevmenin sınırsızlığından,
kaynaklar: wikipedia.org/wiki/Aşk
İletişim@Randevu
Nefes Terapisti, Holoterapi, Reiki Nlp Uzmanı, Access Conciousness Bars Uygulamacısı Objektif Testler (zeka,kişilik,gelişim,beceri) Uygulama ve Raporlama
Kişisel Gelişimin Profesyonel Tasarımı &