İbn-i Sina’ dan Bitkisel Sağlık Önerileri

Günümüz  yaşam tarzı aşama aşama dahi olsa, özüne doğasına geri dönüş arayışındadır.

Örneğin, nefesin şifa gücü, enerjilerle çalışma ve bitkilerin yeniden keşfi gibi…

Günümüz tıbbı tarafından, alternatif tıp olarak adlandırılan,” tıbbın asıl sahibini kök aldığı” ancak yapay kimyasal maddelerle doğal olmayan ürünleri ambalajlayarak paketlenmiş şeklini reçeteleyerek hastaya sunduğu bir gerçektir.

Üstelik  günümüz tıp doktorlarının ekranlarda kanal kanal dolaşarak tencerelerle kavanozlarla pek çok bilgiyi  de İbni Sina’dan kök alarak anlattıkları ve bunlardan da artık insanları panik atak yaşar duruma getirdikleri de dönemimizin realitesidir.

Tıp,felsefe,matematik,astronomi,fizik,kimya ve müzik alanlarıyla ilgilenmiş olan bir felsefe bir bilim adamıdır.
Batının Ortaçağ Modern Bilimin Kurucusu olarak adlandırdığı.”Büyük Üstat” dediği hekimlerin hekimi olarak tanınır. El-Kanun Fı’t-Tıb (Tıbbın Kanunu) Avrupa^nın bir çok üniversitesin de 17.yy ortalarına kadar okutulmuştur..

Bu harika reçetelerini paylaşmamak, hastayı iyileştirecek güçlü şifanın paylaşılmaması gibi bir şeydir.
Ve Hacı Bektaş-ı Veli’nin dediği gibi
” Uygulanmayan bilgi, günah ve sorumluluktan ibarettir,
Kendisini arıtmayan, başkalarını arıtamaz”  ( 12.yy Makalat)
Büyük Üstat,  İbni Sina bilgilerini kök aldığı  bitkisel tedavi reçetelerinden örnekler
Şifa Olsun,
Kişisel gelişiminiz psikolojik sağlığınızı ilişkilerinizin sizin yararınıza olacak şekilde istediğiniz biçimde ilerlemesi için de “İçindeki Sonsuz Güce UYAN” kitabımı okumanızı isterim…
 Her ne oluyorsa; Hayrınıza olsun… 
Kalbinizin dostu elma ve hindiba: Elma, hemen her evde sıkça tüketilen bir besin. “Nasıl bilirdiniz?” Sorusuna verebileceğimiz cevap, C ve E vitamini yönünden zengin, olacaktır. Ancak sadece bu kadar değil. Elma, aynı zamanda kalp sağlığını korumaya yardımcı.

Yine hindiba da göğüs sıkışmasına iyi geldiği gibi kalbi de güçlendiriyor.

Ağız kokusunu gidermek için: 105 gram kabuğu soyulmuş limon, 3,5 gram karanfil, 3,5 gram hindistan cevizi, 3,5 gram sivri biber, 3,5 gram kakule, 3,5 gram tarçın, 3,5 gram havlican, 3,5 gram kuru zencefil ve 700 gram misk. Tüm bu malzemeler balla karıştırılarak macun haline getirilip tüketiliyor. Karışım, ağız kokusuna iyi geldiği gibi sindirimi de kolaylaştırıyor.
Rezene ve tarçınla gözleriniz güçlensin: Tarçın, tam bir göz dostu. Katarakt başta olmak üzere daha birçok göz hastalığına iyi geliyor.
Göz kenarlarına sürme gibi çekilebilir. Rezene göz akıntılarına şifa oluyor. Ham rezene tohumuysa görme yetisini güçlendiriyor.

Kadın hastalıkları için: Özellikle regl dönemlerinde ayvayı bolca tüketmek kanamayı azaltıyor. Tarçın da özellikle rahim hastalıklarına iyi geliyor ve ağrıları dindiriyor.
Kronik ishaliniz varsa: Dut, sindirim sistemi için bulunmaz bir hazine. Kronik ishal ve bağırsak ülserlerini gidermede özellikle karadut çok etkili.

İdrar söktürücü: Yazın bol bol bulacağınız kavun, derdinize derman olacak. Ödem attırıcı- idrar söktürücü bu meyveyi sofralardan eksik etmemekte fayda var.
Mide-bağırsak ağrılarından şikâyetciyseniz; Hoş kokusuyla gül, bahçelerden eksilmeyen bir çiçek. Ancak şifasından faydalanmak için reçelini de unutmamak gerekiyor. Kurutulmuş gül yapraklarını balla karıştırıp cam bir kaba koyarak 40 gün güneş altında bekletin. Bu karışım özellikle mide ve bağırsak ağrılarına iyi geliyor.

Astım ve nefes darlığına ısırgan: Isırgan, yabani bir bitki olduğundan pek sevilmese de şifası bol. Tohumu, astım ve nefes darlığına iyi gelirken, ısırganı arpa suyuyla kaynatıp içtiğinizde mukoz salgının atılarak göğsün ferahlamasını sağlıyor.

Siyah zeytin çekirdeğinden yapılan tütsü de astım ve akciğer hastalıklarına iyi geliyor. Meyan kökü de yine aynı hastalıklara iyi gelen şifalı bitkilerden.

Fıstık gibi bir karaciğer: Karaciğer tıkanıklıkları sık et yiyenlerin kâbusu. Fıstık, buradaki tıkanıklığı açıyor, karaciğeri temizliyor. Bağırsakları da temizleme özelliğine sahip bu yemiş, mideye de oldukça iyi geliyor.

Mideniz bulanıyorsa: Özellikle araba yolculuklarında mide bulantısı büyük kâbus. Karanfil çayı ve bitkisi kusmayı durdururken mide ve karaciğeri de güçlendiriyor. Ayrıca hoş kokusuyla ağız kokusunu gidermeye de yardımcı.

Balık, sinirleri gevşetiyor: Balıkta bulunan Omega3 yağ asitleri ruh sağlığına bire bir. Obesesif-kompulsis kişilik bozukluğu ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklara iyi geldiği araştırmalarda kanıtlanmış. Balık, beyindeki yağın yoğunluğunu düzenleyerek sinir sistemini olumlu etkiliyor.

Beyni temizleyen sakız: Sakız, çoğumuz için eğlencelik çiğnenen bir şey olsa da şifası yok değil. Beyni temizliyor, hafızayı güçlendiriyor. Ayrıca damla sakızı, mineral deposu. Öksürük ve ağız kanamalarını da durduruyor.

Susam yağı, saçları gürleştiriyor: Susam yağı, kaynatılarak sürüldüğünde saçı gürleştiriyor. Ancak tek özelliği bu değil. Saçları çabucak uzatıp, yumuşatıyor. Ayrıca kepeğin de düşmanı.
Şİfayla
Sevgiyle…
kaynak. http://www.belge.com.tr/

Pozitif IDPerihan Yıllı ile                                                                          
           Pozitif ID        

 Kişisel Gelişimin Profesyonel Tasarımı  & 
                içindeki sen ile keyif dolu yolculuğun sınırsız keşfi





Unutmak Efsane

“Yaş ilerledikçe öğrenme yeteneğinde azalma olacaktır” inancı artık bir efsane

4 Ağustos 2014, 00:38

Herkese AçıkArkadaşlarTanıdıklar Hariç ArkadaşlarSadece BenÖzelLimited Profileİstanbul CivarındanTüm listeleri gör…AileTanıdıklarGeri Dön


her şey sende ve doğanda gizli…

Çocukluğumuz ve erken yaş dönemlerimize ait anılarımızı hatırlarız da çok yakın zaman da yaşadıklarımızı daha kolay unuturuz.
Sebeplerini merak ediyor musunuz? 
  
 100 yaşına kadar hafızanızı zinde tutmak artık hayal değil!
  
                                                 Klinik Psik. Doktora Öğrn. Perihan Yıllı 
Bellek, hafıza ya da şuur
Bilgilerin  bilinç tarafından tanımlanarak gerektiğinde kullanılacak şekilde saklanabilmesine bellek-hafıza diyoruz.
Belleğin sahip olduğu  bu kayıtlar ise, beynin sahip olduğu şahıslarına münhasır olayları zamana mekana bağlı bilgileri içine alan ve birbirine elektro kimyasal uçlarla bağlı koordineli şekilde çalışan ortalama 10-12 milyon hücre tarafından sağlanmaktadır.
Bellek- hafıza olmadan insan  zekası ne yapacağını bilemez.
Zihnim çok dolu, zihnimi boşaltmam lazım, anlayışı artık bir efsane,
İnsan beyni, hiç yorulmaksızın çalışma gücüne sahip muhteşem bir güce sahiptir.Siz istemeseniz de o bir şekilde çalışacaktır.
Okurken,yatarken o mutlaka çalışacaktır. uykunuzda, rüyalarınızda bitkin düşmeden biteviye çalışacaktır.
Bilim, uzun süre çalışan zihin işçilerinin, “ zihnim yoruldu, dinlendirmeliyim “ gibi serzenişlerini artık kabul etmiyor.
 Sevindiricidir zihin yorulmuyor,
 Yorgun düşen bu esnada çalışan diğer organlarımız;
–             Gözler, boyun, omuzlar, sırtımız gibi organlarımız ya da uyku düzeni bozukluğundan dolayı genel yorgunluklardan.
–             Uykusuz kalan beyin melatonin salgılayamaz dolayısıyla kişi huzursuz, mutsuz, isteksiz  ve bitap düşeceğinden kendini yorgun hissedecektir.
Bu ve benzer sebeplerden, dikkatsizlik artacaktır ve kişi sorunu zihninde arayacaktır.
Görüldüğü gibi, zihin yan sorunlara bağlı sonuçlarına maruz kalmaktadır. Bitmek bilmez, sınırsız bir elektriksel güce sahipken.
 “Yaş ilerledikçe öğrenme yeteneğinde azalma olacaktır” inancı da artık bir efsane

Zihin sürekli çalıştırılmalıdır çünkü o çalışmazsa ve beyin hücreleri  O+ glikozla beslenemezse o zaman ölümüne terk edilmiş olacaktır.

Ölen beyin hücreleri yerine yenileri gelmez fakat öğrenme yeteneğinin azalacağı düşüncesini bilim bu gün kabul etmemektedir.
İnsanlar yaşları ilerledikçe, bedensel güçlerini kaybedeceklerdir, bu eşyanın tabiatıyla doğru orantılıdır.
Belli bir orana kadar zihinsel yapıda fizyolojik olarak bir çok organ da  yaşlanacak ve zihnin de eski efektif  kapasitesinde olmayacağının sebebi ise;
Solunum ve dolaşım sisteminin yeterli  O2 ve glikozu beyne ulaştıramasındandır.
Beyniniz, çalıştıkça kuvvetlenecektir. 
Atıl bırakıldığı zaman zayıflayacak ve senelerin diğer organları yıpranmalarına paralel gücünü yitirecektir.
“ Birleşik kaplar misali”   bir çok patalojik zihin hastalıklarıyla karşı karşıya kalacaktır.
Ara verilmeden sürekli çalıştırılan ve tabii ki nefes eksersizleri ve meditatif çalışmalarla  ile sürekli desteklenerek tazelenen zihin, ileri yaş anılarını da ilk gençlik anıları gibi sürekli taze tutacaktır. Üstelik yapay hafızaya falan gerek yok siz bunu organik hafızanızla yapacaksınız.
Zihin açıktır, nettir, algılarınıza paralel kameranız tam randımanlı hayal unsurlarını da katarak muazzam işleyecektir.
Özellikle ileri yaşlarda ki bu tip insanlar imgeleme hafızasıyla düşünür konuşurken sözcükler nettir ve ifadelerinde hafif duraksamalar vardır.
Bir insan beyninin, optimum yaşam süresi içinde birbirinden bağımsız 15.000.000.000 (on beş trilyon) duyum aldığı ve hafıza da tutulanların sayısının beyinde var olan hücrelerin sayısının çok çok üstünde olduğu bilim tarafından yapılan ölçümlerle tespit edilmiştir..
İnsanoğlu, zihin yeteneklerinin farkında olmadığı ya da farkına vardığında çeşitli içsel ve dış etmenler yüzünden bunu sadece % 10- 15 aralığında ki kısmını kullandığı söylenmektedir oysa bu kadar kullanım kapasitesinin de çok üstün zeka oranları olan  Einstein gibi kişilerde kullanıldığını bilmekteyiz.

Wisconsin Madison Üniversitesi Sağlıklı Zihin Araştırma bölüm kurucusu Psikoloji ve Psikiyatri Profesörü Richard Davidson önderliğinde, “Nefes teknikleri ve meditasyonun” yüksek frekanslı elektriksel beyin gama dalgaları (saniyede 49 kez titreşen, algılama-bilinç ve entelektüel düşüncenin kaynağı) üzerinde etkisini test etmek amacıyla,

iki farklı grupla çalışma yapılıyor;
1.grup katılımcılar, 15-20 yıl gibi bir süre nefes eğitimleri konusunda deneyimli bilinçlendirilmiş gönüllüler
2.grup ise, fazla pratiği olmayan  sadece bir haftalık deneyimi olan gönüllüler
Bu iki gruba da 256 elektriksel  sensor bağlanıyor
Ölçümler sonunda,
Deneyimli, gruba ait deneklerde zihinsel aktivasyonu son derece hareketli  organize olmuş beyin dalgaları oluşurken,
Diğer deneyimsiz grup deneklerin de ise hiç nefes eğitimi almayan kişilere oranla hafif gamma dalga aktivasyonu kayıt ediliyor
Ne Meditasyon (Ve Sen Faydaları nasıl) Beyin Olur
Sonuç olarak nefes teknikleri ile beynin kendi içinde genişlemeye müsait olduğu tezine varmışlardır.
Bu ne demektir?
Dışarıdan bilinçli olarak yaptığımız destek çalışmalarla beynin  ve  zihin  değiştirilebiliyor.
Eğitilmiş beynin diğerlerine göre farkları olduğu EEG taramalarıyla bu gün artık gözlenebiliyor.  
Eğitilmiş zihnimizle neler mi yapabiliyoruz?
Hoşnut olmadığımız bizi rahatsız eden, yaşamımızı güçleştiren senelerce gereksiz  taşıdığımız bizi üzen, aşağıya çeken düşünce yapılarımızdan ve davranış kalıplarımızdan kurtulabiliyoruz.
Fırsatlarmızın farkına varıyoruz daha seçici görerek koşullarımızı olgunlaştırıyor mutlu ve başarılı olmayı başarabiliyoruz.
Dolayısyla DNA kayıtlarımıza da müdahale ediyoruz, kurban psikozundan kurtulabiliyoruz. 
Sevindirici, mutluluk verici, kendimiz ve bütünün hayrına
‘  sonbahar da raflarda yerini almasını planladığımız, görüşmelerin devam ettiği, kendi kitabımdan alıntıdır,”
keyifli okumalar


nefes egzersiz ve meditasyon çalışmaları” önce ve sonrası,
” MR destekii EEG ölçümleri ile ilgili http://www.youtube.com/watch?v=zjPzjVakyd8#t=77





Perihan Yıllı ile                                                                         Pozitif ID 
           Pozitif ID        

 Kişisel Gelişimin Profesyonel Tasarımı  & 
                içindeki sen ile keyif dolu yolculuğun sınırsız keşfi 
                                                                            

fatih – fevzipaşa cd 27/3