http://www.perihanyilli.com/
Ümmiye Koçak ve aynı köyde yaşayan arkadaşlarının insanı hayrete düşüren sanatsal başarılarının öyküsü. Takvim yaşları; 65-56 -47 fakat idealleri 18 yaşlarında olan benim diyenin bile aklının sınırlarını zorlayan kadınlarımız.
Kendileri yazıyorlar , kendileri oynuyorlar ve Amerika’ dan ödül alıyorlar,
7. sanat dalında ülkemize ödülü taşıyorlar.
Fakat uçak paralarını denkleştiremedikleri için ödüllerini almaya gidemiyorlar…
Maksim Görki’nin ANA kitabınıın yıllar önce bir biçimiyle eline geçmesi okumaya olan ilgisini arttırır, Koçak’ın; sonralarında eline geçen her yayını okur, okurken de sürekli bir şeyler kurgulamaktadır, ” ben niye bir şeyler yapamıyorum?
Üretmeliydi yurdumun toprakları gibi verimli kadını…
………..
Sonunda da film yapılır, kadınlarımızın kendi var ettiği kıt kanaat bütçeleriyle
ABD’ den “yün bebek ” filmleri ödüle layık görülür Amerika’ ya davet edilirler ve maalesef yeni dünyaya gidemezler!
Kültüre, sanata, insana önem medeni insanlar tarafından ödülleri kendilerine takdim etmek üzere Mersin’ e getirilir, Yeni dünyaya onlar gidemez ama;
Yeni dünya onlara teşekküre ve tebriğe gelir.
Sanatla yolculuk öyküleri, çevrelerinde ve toplumda kadına şiddeti gözlemleyerek, çözümün bir parçası olabilme umuduyla, başlar…
Ümmiye hn, 10 yaşından beri yazmaya çalıştığını, Star tv^de canlı yayında kendi anlatımıyla;
” Bir gece yarısı , yazdıklarını okuyarak paylaşma ihtiyacı hisseder ve eşini uyandırır adamcağız uyku sersemi yarı uyur vaziyettedir, eşinin okuduğunu yarım yamalak dinler mi, dinlemez mi? Belirsizdir;
“Çok güzel, çok güzel” demesinin, ona daha çok moral verdiğini, o andan itibaren de yazmayı hiç bırakmadığını ve eşinin en büyük destekçisi olduğunu”, ifade eder.
Hanımlarımızın muazzam başarısı ve ekliyor Ümmiye Hn. “toplumda şiddet varsa; o gelinleri de, o kocaları da biz yetiştiriyoruz”… Anne olmanın sorumluluklarının bilincinde olarak
Melek Baykal’ ın sabah kadın kuşağı programında konuk aldığı usta tiyatro sanatçımız, sevgili Oya Başar’ın da konuk olarak katıldığı ” Melek” adlı kuşak yayında “bez bebek” filmini ve o güzel kadınlarımızı tanıma şansım oldu,
Oya Başar’ ın “dünyada gösterimde, Amerika da üstelik ödül de alıyorlar. Neden bizim sinemalarımızda televizyonlarımızda gösterilmiyor? O kadar gereksiz yayınlar yapılırken ve Kültür Bakanlığı” ! oldukça manidar söylemler.
Kültür Bakanlığı; bir önce ki yazımda da dile getirmeye çalıştığım,
Sulukule kültürümüz yok edilirken de yoktular ve tümüyle dağıtıldılar oysa bir İspanya denildiğinde hangimizin gözünde, raks eden bir İspanyol kadını canlanmıyor? (Romanlarımız, Her Birinin Hayatı bir Roman” 09.11.2013/pozitifid.blogspot.com)
Lütfen el vicdan!.,
“…teşekkürler güzel yörük kadınlarımız Seher Dardur, Ümmiye Koçak, teşekkürler Oya Başar, teşekkürler Melek Baykal
Duyarsızlığımıza bir kez daha hayıflandım,
Emeğe duyarsızlığa bir kez daha şahit oldum,
Sadece popüler olanlara yatırım yapılmasını bir kez daha ayıpladım,
Yetenek her insanda vardır, sadece farklı yetenekler keşfetmenizi farkında olmanızı beklerler
ve tabii ki ürünlerde alkışlanarak güdülenerek çoğaltılmayı beklerler,
O bir yerlerde sessizce bekleyen yeteneklerinizi bulmanız ve gün ışığında nefes almalarına izin vermeniz dileklerimle,
Perihan Yıllı,Kasım 2013
.
İşte Ümmiye Koçak’ın resmi web sayfası haberi
http://www.ummiyekocak.net/?Syf=26&Syz=277744
Film ekibi ve oyuncuların ödülden dolayı büyük moral bulduğunu belirten Yasin Korkmaz, “Bu ödülü Amerika’da festival salonunda almak isterdik. Ancak maddi olanaksızlıklar nedeniyle oraya gidemedik. Filmimizi ödüle layık bulan festival jürisine ve tüm zorlukları göze alarak yılmadan çalışan oyuncularımıza teşekkür ediyorum” dedi.
Filme emeği geçenlere teşekkür eden Koçak, Yörük Kadınları olarak seslerini duyurmaya devam edeceklerini söyledi.