Çocuğun kendi cinsiyeti ile özdeşleşmesinde ROL, TAKLİT, SEÇİCİLİK

Çocuğun kendi cinsiyeti ile özdeşleşmesi yani cinsiyet kimliğinin açıklanabilmesi için öncelikle özdeşleşme (kimlik) kavramı ile sosyal biliş (kognisyon)  üzerinde kısaca durmakta yarar vardır.
Sosyalleşme; kurallarla oluşmuş sosyal sistemler, kültürel süreçler içinde karşılıklı etkileşimdir.  Kritik psikolojik nüvelerden; özdeşleşme ve taklit sosyalleşme sürecinde etkisi olan kavramlardır.
Sosyal gelişiminde bireyin veya çocuğun zihinsel değerlendirme süreçleri, sosyal biliş / kognisyon olarak bilinmektedir. Sosyal kognisyon bireyin diğer kişileri nasıl tanımlayıp zihninde değerlendirdiği ile ilgili bir konudur. 
Kuramcılara göre çocuk içselleştirdiği temsil ediş biçimi ile çevresini anlamlaştırır. Bu çevre somut çevresi olmayıp büyüyüp olgunlaştıkça zihninde temsil edişi de değişime uğrar.
ÖZDEŞLEŞME
Freud tarafından ortaya atılan bu kavram, sosyalleşmede birincil sırada tutulan özdeşleşme; yine Freud’a göre iki şekilde görülür:
1.      Analitic Özdeşleşme: Temelinde ebeveyn sevgisini yitirme vardır. Libidonun cinsel içerikten öte sevgi objesine yönelmesi karşılığında kullanılmaktadır.
2.      Savunucu Özdeşleşme: temelinde güçlü ebeveynden korkma ve cezadan kaçınma söz konusudur.
Freud’a göre süperegonun gelişiminde özdeşleşme kritik bir rol üstlenmiştir ve süperego toplumun öngördüğü davranışlarda içselleştirilmesi konumunda rol oynamaktadır.
Sosyal öğrenme kuramcıları özdeşleşme kavramından söz ederler. Ancak sosyal öğrenme özdeşleşme taklitle birlikte edimsel öğrenmenin bir ürünüdür.
Özdeşleşme ve taklit kavramları çocuğun erişkin bir insan olup toplumun ve kültürün değerlerini kazanması süreci farklı kuramlar açısından incelenmiştir ve özdeşleşmenin taklitten ibaret olmadığı; gerek özdeşleşme gerekse taklit kavramları çocuk ile model arasında ki davranış benzerliği olarak değerlendirilebilir. 
Çocuk çevresindeki kişilerden bir ya da birkaçını model seçer, taklit seçilmiş modeller üzerinde gerçekleşir. Çocuk burada seçici davranmaktadır.

Özdeşleşme sayesinde gerçekleşen özdeşleşme otomatik bir süreç gibidir. Bu süreç sayesinde çocukların cinsiyet rolleri ile üstbenleri/ süperegoları gelişir.

Çocuğun kendi cinsiyeti ile özdeşleşmesi üç aşamada gerçekleşir:

1.      Aşama, Cinsel Kimliğin Fark Edilmesi; iki yaş civarı, bebeklerin cinsiyetini ayırt edebilir.
2.      Aşama, Cinselliğin Devamlılığı; büyüdüğünde anne-baba olacağının farkındadır ayırt edebilir.
3.      Aşama, Cinsiyet Tutarlılığı; çocuk zamanla cinsiyetinin koşul ve zamana göre değişmeyeceğini kavrar.
Çocuklar genellikle, üç yaşında kendi cinsiyetlerinin davranışları ve özellikleri hakkında farkındalık kazanırlar. Çocuğun, bilişsel gelişimi ve yaşantı zenginliği sayesinde cinsiyet ile ilgili kalıp davranışları da artar.
Cinsiyet; toplumların kadın ve erkeklere atfettiği roller kişilerin özdeşleşme taklit seçici dikkat süreci, model alma gibi süreçlerle benliklerine yükledikleri değerleri farklı olabilmektedir. Her iki cinsiyet rolü benliğinde bulunduran gereğinde girişimci, hırslı, rekabetçi, özgüveni yüksek bir şekilde davranabilen bir kişinin uygun ortamda da duygularını ifade edebilen, sevecen hoşgörülü duygusal ve empatik davranması Androjen cinsiyetrolünün özelliğidir. 
                 Referans;Betül Aydın,Çocuk ve Ergen Psikolojisi
        kendi kendine terapi

duygu oku  
     

    

Perihan Yilli ile Psikolojik Danışmanlık;Çocuk oyun terapisi, “Çocuk,yetişkin,çift ve aile danışmanlığı.Kişisel Gelişim  Danışmanlığı,Koçluk Hizmetleri”  

 Nefes Terapisti, Holoterapi, Reiki Nlp Uzmanı, Access Conciousness Bars                  Uygulamacısı Objektif Testler (zeka,kişilik,gelişim,beceri) Uygulama ve Raporlama  

Kitap Satış Noktaları