Olumlu Düşüncenin Gücü

Zihin insanın tarlasıdır;

Kişi tarlada  her gün hangi bitkinin bittiğine bakmalıdır

Yabani otları hemen koparmalıdır ki kök salmasın!…
(RUMİ)



   1990^lı yıllarda başlayan Pozitif Psikoloji  son dönem psikoloji alanında oldukça  popülerleşen bir akımdır ve psikolojide yerleşik bir disiplin olarak tanımlanmaktadır.

Peki,  ne oldu da bu alan kadar çok işlevselleşti!

Bizler gerçekten içimizdeki gücü fark edip bu gücü yönetme yönlendirme kapasitesini bulabilir miyiz?

İnsanlarda iyilik,  refah, huzurlu olma hali olumlu bakış nasıl ortaya çıkarılır?

Psikiyatri veya psikoloji bilim dallarında bu günlere kadar sürekli negatif olma durumu üzerinde durulmuştur. Adeta psikoloji ve psikiyatri bilim dalları negatif bilim olma hali zorunluluktur ve ihtiyaçtır gibi değerlendirilmiştir.

Çünkü insan anormal olursa vardır normalse de zaten normatiftir üzerinde durmaya gerek de yoktur, prensibiyle hareket edilmiştir.

Öyle ki psikiyatri’ de dışarıdan destekte ilaç ilk çare olarak düşünülmüştür.
Aslında ülkemizde bir hekime dahi başvurmadan ilaçlar çok rahatlıkla temin edilebilir durumdadır!

Burada sadece psikiyatrı ya da psikoloji’ ye çok fazla yükleme yapmadan tüm tıp dalları bu güne kadar benzer inançla hareket etmiştir.


Yeni akımın ise üzerinde durduğu,

 Bir insan gerçekten içinde ki var olan potansiyelini fark ederse bunu mübalâğa etmeden  ve  bir ayrıcalık olarak görmeden değerlendirebilirse gerçekten yararlanacağı öz kaynaklarına  ulaşabilmektedir.

Bizi kalkan gibi koruyan öz kaynaklarımız vardır; peki bunlar nelerdir? 

Kendini tanıma,anlama,izleyebilme,  kontrol edebilme, özsaygı, özgüven, başkalarına güven, paylaşmak gibi kaynakların hepsinin birleşiminin tümünün pozitif inanç ile kesiştiği nokta kendine olan olumlu değerlilik duygusudur.
Düşüncenin gücünde,  insanları harekete geçiren olaylar değil olaylarla ilgili yargılar ve onun arkasındaki anıları, yaşanmışlıklarının içindeki  duygularıdır. Yani yeni akım düşüncenin arka planında var olanlarla ilgilenir.

Aslında akıllı düşünmeyi ya da pozitif düşünceyi öğrenmek de olmamalı esnek düşünmeyi öğrenmek yani bunların hepsinin olabileceğini tümüne birden tutunmak değil de her birinin olabileceğini düşünmek.  

Belki zor bir süreç çünkü zihnin çalışması gerekir. Çalışan zihin ise sanılanın aksine yorulmaz çok daha esnek olmayı öğrenecektir. 
insanı derinden etki altında bırakan tüm patalojik vakalar katı olmaktan kaynaklanır. 
Ne kadar katıysanız patalojiler de sizi o ölçüde bulur.

Bakış açısının duygularla nasıl işlevselleştiğine şu örnekle yanıt verebiliriz;

Pek çok başarılara imza atmış  başarılı bir futbol rakımının antrenörü oldukça agresiftir. 
Bir diğer antrenörü ise daha arkadaşça yönetim içindedir. Gruba hangi antrenörü istedikleri sorulur ve grubun tamamı 2.antrenörde  karar kılar. 
“Tamam da ama o başarısız belki kaybedeceksiniz!” sorusuna

 “Olsun biz onunla mutluyuz!” cevabını verirler.

Aynı olaylara farklı açıdan bakış önemlidir.

Pozitif düşünce bir seçimdir.

Bir olay yaşadığınızda o olaya nasıl bakacaksınız?

Olumlu düşünce ise  
”kötünün içinde ki iyiyi görebilmek. 
Kendi olumlu yönlerini bulmak ve bunları birleştirerek kendinden daha büyük bir şey bulmak kendini çoğaltmak için çaba sarf etmesidir”…


iletişim randevu

Yorum bırakın